Gelemeyen
Ben sana mecbur değilim Atilla İlhan kalmış mecbur Şarkılar sokaklarda değil stüdyoda artık Yapımcılar sarmış dört yanım duvar Ben sana mecbur değilim Annen sana mecbur ama Kardeşin, abin, bu memleket Baban sana mecbur Sanatın ışıklarını kıramıyorum Gözlük verdiler gözüme İstanbul değil dört yanım Ankara İçinden çıkamıyorum Eğer ben sana mecbur kalsaydım Olur da her boydan, her hükümden Tarihçiler kutuplaşmasaydı Ecnebiler sarmasaydı dört değil beş yanımı Hepsi bir fazla olmasaydı İşte o zaman çiçekler bürürdü Ağaçlar coşar, ırmaklar ağlardı Biz ağlamazdık, biz düşünürdük Küreselleşirdi aşklar ve o zaman dili olmazdı Eğer ki olsaydı Olurdu ya sussaydık O zaman hissederdim güneşi O zaman tenim yanar, kemiklerim ısınırdı Çocuklar çavdar tarlasında değil artık Pal sokağında uzun gri binalar Elleri çantalı adamlar Koşmaz, hızlı yürür yetişmek için Bir masal anlatıyorum sana kimsesi belirsiz Şiir yazmak için önce okumak mı gerekir Uyak, kafiye, ölçüler ve ölçülemeyen ler Hepsi sana yet...